2 Ocak 2013 Çarşamba

Küçük İtfaiyeci Bob

Anne, altı yaşındaki lösemiyle savaşan oğluna bakarken dalıp gitmişti. Anne yüreği acılar içinde olmasına rağmen, kararlılık duygusunun da etkisini hissediyordu. Her ebeveyn gibi o da oğlunun büyümesini ve umutlarını gerçekleştirmesini istemişti. Ama bu artık mümkün değildi. Löseminin buna fırsat tanıması olası değildi. Oysa o oğlunun hayallerini gerçekleştirmesini istiyordu.

- "Bob! Büyüyünce ne olmak istediğini hiç düşündün mü? Hayatında neler olmasını dilediğin ve hayal ettiğin oldu mu?" diye sordu.


- "Anneciğim, ben büyüyünce hep itfaiyeci olmak istedim".

Anne gülümsedi ve
"Dileğini gerçekleştirebilecek miyiz bir bakalım" dedi.

Daha sonra, Arizona'daki itfaiye müdürlüğüne gitti ve orada yüreği en az Arizona kadar büyük itfaiyeciler ile tanıştı. Ona oğlunun son isteğinden söz etti ve oğlunun itfaiye arabasına bınip şehirde küçük bir tur atmasının mümkün olup olmadığını sordu.

- "Bundan daha iyisini de yapabiliriz. Eğer oğlunuzu Çarşamba sabahı saat yedide hazır ederseniz, onu o gün şeref konuğu yapar, itfaiyeci kimliğine büründürürüz. Bizimle itfaiye müdürlüğüne gelir, bizimle yemek yer, yangın söndürmeye gelir. Hatta bize ölçülerini verirsen, ona üzerinde Arizona itfaiyecilerinin sarı renk üzerine işlenmiş ambleminin olduğu gerçek bir itfaiyeci kostümü diktirir, lastik botları ısmarlarız. Hepsi Arizona'da üretiliyor."

Üç gün sonra, itfaiyeci Bob'u aldı, ona elbisesini giydirdi ve hasta yatağından itfaiye arabasına kadar eşlik etti. Bob, itfaiye arabasına kuruldu ve müdürlüğe doğru yol almaya başladı. Kendini çok mutlu hissediyordu. O gün Arizona'da tam üç yangın ihbarı olmuştu. Değişik itfaiye arabalarına, hatta İtfaiye Müdürlüğünün özel arabasına da binmişti.

Yerel televizyonlar da onu izleyip, çekmişlerdi. Hayallerinin gerçek olması, gösterilen sevgi ve ilgi, Bob'u o kadar etkilemişti ki, doktorların söylediğinden tam üç ay daha fazla yaşamıştı.

Bir gece bütün yaşam belirtileri dramatik bir şekilde yok olmaya başlayınca, hiç kimsenin yalnız ölmemesi gerektiğine inanan başhemşire, aile bireylerini hastaneye çağırdı. Daha sonra Bob'un itfaiyede geçirdiği günü hatırladı ve itfaiye müdürlüğüne telefon açıp Bob'un bu dünyaya veda ederken yanında, özel kıyafetleri içinde bir itfaiyecinin bulundurulmasının mümkün olup olamayacağını sordu.

İtfaiye Müdürü;
-"Siz bu işi bize bırakın, daha iyisini de yapabiliriz. Beş dakika içinde oradayız. Bana bir iyilik yapar mısınız? Sirenlerin çaldığını duyduğunuzda, yangın olmadığı anonsunu yaptırabilir misiniz? Sadece itfaiyecilerin önemli bir meslektaşlarını ziyarete geldiklerini söyleyiniz ve lütfen onun odasının penceresini açınız" diye yanıtladı.

Yaklaşık beş dakika sonra hastaneye çengel ve merdiven taşıyan kamyonet ulaştı. Merdiveni açtı ve Bob'un 3.kattaki odasına doğru yaklaştı. Tam ondört itfaiyeci Bob'un odasına tırmandılar. Annesinin izniyle onu kucakladılar ve ona onu ne kadar sevdiklerini söylediler.

Ölümle pençeleşen Bob itfaiye müdürüne baktı ve;
- "Efendim ben şimdi gerçekten itfaiyeci miyim?" diye sordu.
- "Bundan şüphen mi var Bob?" diye yanıtladı müdür.

Bu kelimelerden sonra Bob gülümsedi ve gözlerini sonsuza dek kapattı.

Belki unuttunuz, belki hatırlamıyorsunuz, belki de çok duygusuz, çok katı oldunuz; ama bilin ki "HAYAT, SEVGI VE UMUT SAÇMAKTIR."

Eğer bunu okuyunca gözleriniz dolmuyorsa sizin için yapılacak bir şey kalmamış demektir. Yok eğer doluyorsa o zaman sevdiklerinizin kıymetini bilin ve gerçek sevginizi ortaya koyun.

Kaynak:
http://www.truthorfiction.com/rumors/l/littlestfirefighter.htm
Etiketler: sevgi, ölüm döşeği, lösemi, kanser, itfaiye eri, küçük itfaiyeci

BEĞENDİYSEN SEN DE PAYLAŞ

0 yorum:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Seçmece Yazılar

Hergün yenisi eklenen yazılarımızı FaceBook sayfanızda görmek istiyorsanız BEĞEN 'e tıklamanız yeterli. Unutmayın, Beğendiyseniz başkaları için Siz de Paylaşın. Teşekkürler....

Powered By EXEIdeas

 

Sorumluluk Reddi

Bu site, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı prensip edinmiştir.
Bu site, 5651 sayılı yasada tanımlanan "yer sağlayıcı" olarak hizmet vermektedir.
İlgili yasaya göre, site yönetiminin hukuka aykırı içerikleri kontrol etme yükümlülüğü yoktur.
Bu sebeple, sitemiz "uyar ve kaldır" prensibini benimsemiştir.

Sitede yer alan hikayeler/yazılar, çoğunlukla internet ortamında bilgisayardan bilgisayara dolaşan, anonim olarak anlatılan hikayeler/yazılardır. Herkesin kolaylıkla ulaşıp paylaşabilmesi için bu blogda da yer almaktadır. Yazının kaynağı biliniyorsa belirtilmiş aksi takdirde anonim kabul edilmiştir.

Sitede verilen öneriler, reçeteler, bilgiler geçerliliğini yitirmiş de olabilir. Buradan öğrenip yapacağınız uygulamalarda tüm risk ve sorumluluk uygulayana aittir.

Telif hakkına konu olan eserlerin yasal olmayan bir biçimde paylaşıldığını ve yasal haklarının çiğnendiğini düşünen hak sahipleri veya meslek birlikleri,
yonveren[et_işareti/süslü_a]gmail[nokta]com e-posta adresine bildiride bulunabilirler.

Bu adrese gelen talep ve şikayetler hukuk danışmanlarımız tarafından incelenecek, şikayet/talep yerinde görüldüğü takdirde ihlal olduğu düşünülen içerikler sitemizden kaldırılacaktır.
Site yönetimine ulaşmadan yapılan hukuki işlemlerden site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Bu siteye giren her kullanıcı bu duyurudan haberdar olmuş kabul edilir.
Blogger tarafından desteklenmektedir.