Eski zamanlarda bir gün zengin bir adam iki tane köle satın aldı. Kölelerden biri çok temiz yüzlü inci dişli biriydi, nefesi gül gibi kokuyordu. Diğeri ise oldukça çirkindi, dişleri çürümüş ve ağzı kötü kokuyordu.
Sahip o güzel yüzlü köleye ihsanlarda bulunarak onu hamama gönderdi. Dişleri çürümüş ağzı kokan köleyi ise yanına çağırdı. Kendini çok beğendiğini fakat arkadaşının kendisi hakkında çok kötü şeyler söylediğini belirterek, onun da arkadaşının kötü huylarını söylemesini istedi. Fakat köle arkadaşına toz kondurmadı hep onu övücü sözler söyledi. Sahip ne yaptıysa bir türlü o köleye arkadaşı hakkında kötü bir söz söyletemedi.
Nihayet ikinci köle hamamdan geldi. Sahip onu da sınamak için huzuruna çağırdı. Onu övücü sözler söyledi.
"Sıhhatler olsun ne kadar zarif ve latif olmuşsun. Keşke öbür kölenin sayıp döktüğü kötü huyların da olmasa ne olurdu." dedi ve onu da diğer köle gibi denemek istedi.
Bunun üzerine köle kızdı, kendini tutamadı ve arkadaşı hakkında kötü şeyler sayıp dökmeye başladı.
Biraz konuştuktan, arkadaşının kötülüklerinden bahsettikten sonra sahip onu susturdu:
"Yeter artık! İkinizin de özünü, aslını anladım; onun ağzı kokuyor, senin ise için kokmuş, bundan sonra sen o doğru sözlü ve güzel huylu kölenin emrindesin haydi şimdi git" dedi.
Kaynaklar: anonim
Etiketler: köle, usta, sahip, kötü huy, dedikodu, gıybet,
0 yorum:
Yorum Gönder