Bir gece vakti, gece yarısına doğru Alama otoyolunun kenarında duran bir zenci kadın gördüm. Bardaktan boşanırca yağan yağmura rağmen, bozulan arabasının dışında duruyor ve dikkat çekmeye çalışıyordu.
Geçen her arabaya el sallıyordu. Yanında durdum. 60'li yıllarda bir beyazın bir zenciye hem de Alabama'da yardıma kalkışması pek olağan şeylerden değildi. Onu kente kadar götürdüm. Bir taksi durağına bıraktım. Ayrılırken ille de adresimi istedi, ben de verdim.
Bir hafta sonra kapım çalındı. Muazzam bir konsol televizyon indiriyordu adamlar. Bir de not ekliydi, armağanda.
"Geçen gece otoyolda bana yardımınıza teşekkür ederim. O korkunç yağmur sadece elbiselerimi değil, ruhumu da sırılsıklam etmişti. Kendime güvenimi yitirmek üzereydim, siz çıka geldiniz. Sizin sayenizde ölmekte olan kocamın yatağının başucuna zamanında ulaşmayı başardım. Biraz sonra son nefesini verdi. Tanrı bana yardım eden sizi ve başkalarına karşılık beklemeksizin yardım eden herkesi kutsasın!
En iyi dileklerimle,
Bayan Nat King Cole."
NOT: Maalesef bu hikaye de etkileyici, tüyleri diken diken edici olmasına rağmen doğru değil. Bu da bir şehir efsanesi aslında.
Kaynaklar: internet dolaşımı
http://www.truthorfiction.com/rumors/m/mrs.nat.king.cole.htm
http://boardofwisdom.com/togo/?viewid=1005&listname=Learning
Etiketler: iyilik, vefa, zenci, siyahi, afro-amerikan, yardımsever, klu-klux-klan, hastane, acil, ölüm döşeği, şehir efsanesi
0 yorum:
Yorum Gönder